Çekiliş sona erdi

Salı, Şubat 28, 2017
çekiliş, çekiliş sonuçları, kitap çekilişi, Estikçe,
Blogumda her 10 kitapta bir tekrarladığım çekiliş an itibari ile sona ermiştir. Katılan tüm arkadaşlarıma tek tek çok teşekkür ederim.

Geride kalan 10 kitabın ardından çekilişi kazanan isimi açıklamaya geldi sıra.

Kazanan İsim hepinizin yakinen tanıyacağı Periodic Library sahibesi sayın     kendisini tebrik ederim.

Son 10 kitaptan bazı eserlerin bulunması zor olması sebebiyle Bir Devrin Destanı ve Kara Kule - Jericho Tepesi Sava... çıkarılmış yerlerine  FAHRENHEIT 451 ve Kafes eklenmiştir.  Seçim yaparken buna dikkat edilmesini önemle rica ederim.

Salı günü yani 28 Şubat 2017 günü saat 23.59'a kadar Esseve Rin'in bana facebook sayfam üzerinden mesaj yoluyla ulaşmasını rica ediyorum. Adres bilgileri ve seçtiği kitabı belirtmesi yeterlidir.

Herkese iyi okumalar.

60: KİTAP YORUMU : Bir Devrin Destanı

Cumartesi, Şubat 25, 2017
Kitap Yorumları, Bir Devrin Destanı, Ozan Arif, Hamle Yayınları, Edebiyat, Şiir

Kitabın Adı: Bir Devrin Destanı
Yazar: Ozan Arif
Sayfa Sayısı: 288
ISBN: 975541021X
Yayınevi: Hamle Yayınları
Kitabın Türü: Edebiyat, Şiir

KİTAP HAKKINDA


Tevellüt; kırkdokuz, adım Arif'tir.
Soyadım kütükte Şirin bilinir.
Giresun, Alucra, Hapu köyünden,
Soyumu sopumu sorun bilinir.

Ozan diye tanır tanıyan beni,
Gönlümde yaşatmam garezi, kini,
Velakin memleket, millet haini
Olanlarla aram serin bilinir.
(Arka Kapak)

ÇEKİLİŞTE SON 48 SAAT


KİTAP YORUMU


Cahil Okur’dan herkese selamlar…

Blogun 60. kitabı ile karşınızdayım. Bu ara şiir kitaplarına sarmış durumdayım. Az sonra size alınış hikayesini de anlatacağım Ozan Arif’in Bir Devrin Destanı kitabı ile karşınızdayım bugün. Benim için önemli bir eserdi. Hemen değerlendirmeye geçiyorum.

  1. İçerik Yorumu

Ozan Arif şiirlerini genellikle kliplerinden dinleyen bir adamımdır. İçindi bulunduğum siyasi yapıyla olan bağlantısı nedeniyle sık sık karşılaştığım bir ozan olması nedeniyle kendisine yabancı değildim. Kitabı alma sebebim de aslında yine aynı sebeple oldu.

“Aa, bu adam bizden alayım da bir okuyum” durumu yok ama onu hemen belirteyim. Kitap Soma Ülkü Ocakları’nın yıllar önce kapanmış olan İstasyon İrtibat Bürosu’nun kaşesine sahipti. İkinci el kitaplar arasında bulduğum bu eser bu nedenle benim için özel bir anlam taşıyordu. Ve sonuçta 2 liralık bir bedelle kitaba sahip oldum.

Bu kısa hikaye ardından hemen değerlendirmeye geçeyim sizi daha faza bunaltmadan. Çoğunluğu Ozan Arif’in sürgün yıllarında Almanya’da ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yazdığı şiirlerden oluşan bir kitap Bir Devrin Destanı.

Şiirlerin içinde Ozan Arif’in 80-90 yılları arasına ülke siyasetine yönelik duygu ve düşünceleri yanı sıra gurbetçilik kavramının bir insana neler yaşatabileceğinin cevapları bulunmakta.

Genel anlamda basit ve cinaslı kafiyelerin hakim olduğu şiirlerde anlatım tarzı bazen okuyanı etkilese de bazen de zorlama yazılmış izlenimine kapılmıyorsunuz değil. Her şeye rağmen bence güzel bir okumaydı. Hanemize 1 puan daha yazdırmış olduk.

İçerik Puanım 5 üzerinden 4,7

  1. Yazım Dili Yorumu

Ben Ozan Arif’in konulara bakışını seven bir adamım. Şiirlerinde kullanılan dilin bizden ve samimi olduğunu belirtmek isterim. Kendisini bu kadar iyi yapan sebeplerden birisi bu bence. Yazım dili bu anlamda benden tam not aldı.

Yazım Dile Puanım 5 üzerinden 4,7

  1. Yapısal Yorum

Hamle Yayınları’ndan ilk defa bir kitap okuyorum. Önsöz’de yazdıklarının bir hayli politik olmasını ve kitabın eskiliğini bir kenara bırakırsak, yapısal anlamda başarılı bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Kapak baskısı kötü mü yoksa yıpranmışlıktan bu bu haldeyd bilmiyorum ama biraz karanlık olmuş gibi geldi bana.

Yapısal Durum Puanım 5 üzerinden 4,6

SEÇTİĞİM SÖZLER


"Şairleri haykırmayan bir millet, sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir..." (Sayfa 9)

Bilirsiniz, eski Ocak nasıldı?
Bak! Üstüne kara kazan asıldı  (Sayfa 34)

Ülkücülük dertse bile
Ben bu derdibn aşığıyım.  (Sayfa 40)

Vallahi susamış, arıyor vatan
Yeni bir kumandan, yepyeni bir han
Ben diyeyim Fatih, sen de Alparslan,
Çıkmayınca bu memleket düzelmez!  (Sayfa 60)

Atatürk maskesi, hayran firenge
Bak! Şimdi de girdi Kemalist renge,
Her devrin köpeği şu pezevenge,
Uyarsanız yazık olur vatana.  (Sayfa 68)

Arif der ki; hakkı ile övelim...
Sakız mıdır ağzımızda gevelim...
Atatürk'ü Fatih gibi sevelim...
Fakat zorla taptırmayın efendim..! (Sayfa 75)

"İrade-i Millet" edilmiş talan.
Sendika hikaye, sözleşme yalan,
Dernekler-mernekler, partiler filan;
İstenmeden doğan döle benziyor!  (Sayfa 121)

Türkiye müslüman, biri sorsa!
En baştaki adam orucu yerse(!)
Bu millet onu da ekranda görse;
Kim uyar dinime, töreme dedi. (Sayfa 126)

"Hangi iradeye layıksa millet,
O şekil idare edilir elbet"
Rahmani değilse bir devlet.
O zaman kuzgunu leşe döndürür  (Sayfa 170)

Türk emsalsiz, Türk eşsiz.
Ölürse Arif ölsün,
Türk ne yapar, Türkeşsiz?  (Sayfa 178)



59: KİTAP YORUMU : Ruhlar Kütüphanesi - Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları Serisi 3

Salı, Şubat 21, 2017
Kitap Yorumları, Ruhlar Kütüphanesi, Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları, Ransom Riggs, Aslı Dağlı, İthaki Yayınları, Roman, Fantastik, Edebiyat,
Kitabın Adı: Ruhlar Kütüphanesi - Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları Serisi 3
Yazar: Ransom Riggs
Baskı Tarihi: Eylül 2016
Sayfa Sayısı: 504
ISBN: 9786053755890
Çeviri: Aslı Dağlı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Kitabın Türü: Roman, Fantastik, Edebiyat

KİTAP HAKKINDA


Tuhaf çocukların hikayesi, serinin üçüncü kitabı Ruhlar Kütüphanesi'yle son buluyor. Olağanüstü güçlere sahip bir çocuk. Ölümcül canavarlardan oluşan bir ordu. Tuhafların geleceği için verilen destansı bir savaş.

Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları ile başlayan ve Gölge Şehir ile devam eden macera, Ruhlar Kütüphanesi'nde nefes kesici bir son buluyor. Öykümüz on altı yaşındaki Jacob'ın yeni bir özel güç keşfedip, tuhaf yoldaşlarını sıkı korunan bir kaleden kurtarmak için tarihin içine dalmasıyla başlıyor. Bu yolda Jacob'a, ateşi kontrol edebilen Emma Bloom ve kayıp çocukları bulmakta üstüne olmayan Addison MacHenry adlı bir köpek eşlik ediyor.

Günümüz Londra'sından, Viktorya İngilteresi'nin en korkunç mahallesi olan Şeytanın Arka Bahçesi'nin labirentvari arka sokaklarına seyahat edecekler. Burada, bütün tuhaf çocukların kaderleri belirlenecek. Serinin önceki kitaplarında olduğu gibi, Ruhlar Kütüphanesi heyecan verici fantazi ile daha önce hiç basılmamış eski fotoğrafları ve eşi benzeri olmayan bir okuma deneyimini kusursuz biçimde bir araya getiriyor.

KİTAP YORUMU


Cahil Okur’dan herkese selamlar…

Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları Serisi’nin son kitabını da okumuş bir adam olarak karşınızdayım bugün. Kitap bitti lakin öncelikle şunu söylemek istiyorum, Ransom Riggs’e hem hayran kaldım hem de o kadar çok kızdım ki bunu harici bir konuda sizinle paylaşacağım.

  1. İçerik Yorumu

Gölge Şehir’in sonunda çok muhallak bir noktada bizleri merak içinde bırakmıştı Ransom Riggs, tüm sırlar ve olaylar ise Ruhlar Kütüphanesi ile çözüldü. Ve gerçekten son zamanlarda hayran kaldığım kitaplardan biri olarak kitaplıktaki yerimde yerini almış durumda serinin eserleri.

İlk kitabın ardından yaptığım yorumda serinin beni o kadar da kendine çekmediğini ifade etmiştim. Ancak ikinci kitap ile Ransom Riggs tüm bu düşüncelerimi değiştirirken, üçüncü kitap olan Ruhlar Kütüphanesi ile ise kendine yeni bir hayran kazandı.

Gerçekten olayların heyecanını size aktarmam zor olacak lakin bu tip eserleri beğeniyorsanız kesinlikle okumanız gerekiyor diye üşündüğüm bir eser. Ben uzun zamandır hiçbir kitaptan bu kadar zevk almadım.

Jacob ve arkadaşlarının başlarına gelenler, mekanların anlatımı, gerçek hayatla kurulan bağlantılar son derece mükemmeldi ve bir okuru kendine bağlamak adına önemli unsurlardı.

Her ne kadar fantastik bir eser olsa da kitap içindeki fotoğraflardan size daha öncede yanlış hatırlamıyorsam bahsetmiştim. Bu fotoğraflar sizin birçok konuyu şekillendirmenize yardımcı olurken, aynı zamanda eserin inandırıcılığını da artırıyor. Ve hep şunu söyledim kitabı okurken, ya gerçekten “Tuhaf” insanlar etrafımızda ve biz bundan habersizsek?

Netice olayların örgüsü ve Ransom Riggs’in anlatımının başarılı olduğu kanısındayım. Okunması gereken bir eser olarak hafızaya kaydedilmiş durumdadır.

İçerik Puanım 5 üzerinden 4,8

  1. Yazım Dili Yorumu

Kitabın yazım dili oldukça başarılı. Anlatılan konuların karmaşıklığına rağmen anlatım dili gerçekten duru ve net. Bu da okurken sizlerin yorulmasına imkan vermiyor. Bence Ransom Riggs tarafından kullanılan dil oldukça başarılı tıpkı Aslı Dağlı’nın Türkçeleştirmesi gibi…

Yazım Dile Puanım 5 üzerinden 4,7

  1. Yapısal Yorum

Ben İthaki diyeyim siz anlayın. Gerçekten güzel bir kitap olmuş. Ve ikinci kitaptaki gereksiz kullanılan resme binaen daha mantıklı bir kapak fotoğrafı kullanılmış. Bu da beni ayrıca memnun etti. 

Yapısal Durum Puanım 5 üzerinden 4,8

SEÇTİĞİM SÖZLER


Ama uyuyan şeyler uyanır ve büyüler güçlerini yitirirdi.  (Sayfa 17)

Emin değilsen öyle olduğunu farz et.  (Sayfa 43)

Bazılarının Cehennem dediği yer, diğerlerinin cennetidir.  (Sayfa 69)

Akılsıca davranmak ile tamamen aptalca davranmak arasında ki ince çizgiyle ilgili sıkıntı, genellikle artık çok geç olana denk çizginin hangi tarafında olduğunuzu fark etmemenizdir. (Sayfa 72)

Hepimizin bir son kullanma tarihi var. Sizin yerinizde olsaydım kendiminkini öğrenmek için bu kadar acele etmezdim.  (Sayfa 115)

Titanların savaşı dedikleri şey, Ruhlar Kütüphanesi'ni kurtarmak için verdiğimiz savaştır.  (Sayfa 223)

Kimse sevdiğiniz insanlar kadar canınızı yakamaz.  (Sayfa 399)

Hayatta kalmak, evet. Ama ne pahasına?  (Sayfa 418)

Beceriyle kutsanmış, cehaletle lanetlenmiştim. (Sayfa 430)


İleride tutamayacağın sözleri veriyorsun.Birbirini seven insanların canını asıl yakan da budur.  (Sayfa 472)


SERİNİN DİĞER KİTAPLARI


Kitap Yorumları, Ruhlar Kütüphanesi, Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları, Ransom Riggs, Aslı Dağlı, İthaki Yayınları, Roman, Fantastik, Edebiyat,

Kitap Yorumları, Ruhlar Kütüphanesi, Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları, Ransom Riggs, Aslı Dağlı, İthaki Yayınları, Roman, Fantastik, Edebiyat,

Blogluyoruz #9

Cuma, Şubat 10, 2017
Uzun bir aradan sonra Blogluyoruz yine sizlerle arkadaşlar. Elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştım her zaman önerilere açığım. Bir kaç ciddi konu dışında parodiden ibaret olduğunu unutmadan konuya yaklaşırsanız çok mutlu olurum.

NOT: Ekip arkadaşlarına her zaman yerimiz vardır. Cahil Okur'un facebook sayfasından iletişime geçebilirsiniz. 

bloglarda ne var?, Blogluyoruz, Cahil Okur,


Ocak'ın Ardından

Pazartesi, Şubat 06, 2017
Estikçe, Aylık Rapor
Cahil Okur’dan herkese merhabalar…

Şule ablayı raporları geç yazıyor diye kızdırırken fark ettim ki bende biraz gecikmişim geçtiğimiz ayın raporunu yazmakta. Durum böyle olunca geçen ay okuduğum kitabın yorumunu girmem ardından hemen raporunu da sizlerle paylaşayım dedim.

NELER OKUDUM?

·                            55: KİTAP YORUMU : Boğulmamak İçin

George Orwell diyorum ve susuyorum. Daha fazla söz söylemeye bence gerek yok. Okuyun okutturun bu adamı. Gerçekten insanın ufkunu açıyor.

·                            56: KİTAP YORUMU : Kara Kule - Jericho Tepesi Sava...

İlk çizgi roman deneyim ne demek lazım gerçekten bilemiyorum. Yorumu da bir hayli acemice oldu farkındayım. Lakin yine de güzel bir okumaydı. Çabuk bitti. Lakin aklımda pek de yer etti diyemem.

·                            57: KİTAP YORUMU : Elif Gibi Sevmek 1

Hayatıma anlam katan Mavim ile birlikte aldığımız bir kitap. Daha doğrusu o benim için seçti bende okudum. Şiir kitabı okumayalı bir hayli zaman olmuştu. Güzel geldi.

·                            58: KİTAP YORUMU : Ateşle Oynayan Kız Millennium S...

Boğulmamak içinden sonra ayın en güzel kitabıydı diyebilirim. Steig Larsson’a her satırda daha fazla hayran kaldım. Bu adamın aramızdan bu kadar erken ayrılmış olmasına giderek daha fazla üzülüyorum.

NELER İZLEDİM?

Lise Macerası

Saçma sapan bir filmde, maksat boş zaman geçirmekti ve öle de oldu. Fazla bir etki bıraktı diyemem, gençlik filmlerini severim lakin bunun derdi biraz farklı gibiydi. Neyse boşverin söylemedim farz edin.

Jack Reacher 2 - Asla Geri Dönme

Bu ay izlediğim bir diğer film ise Jack Reacher 2’ydi. Uzun ve Çömez ile birlikte izledik. Eski bir film ama benim gerçekten hoşuma gitti. Macera sevenlere tavsiye edilir. Belki yorumunu da ilerleyen günlerde paylaşabilirim.

Bu Ay Okuduğum Kitap Sayısı: 4
En uzun eser: Ateşle Oynayan Kız (679)
En kısa eser: Kara Kule – Jericho Tepesi Savaşı (143)
Toplam Okunan Sayfa Sayısı: 1251 Sayfa
Genel Toplam Sayfa 2017: 1251
Günlük Ortalama Okunan Sayfa Sayısı: 42 Sayfa (Yaklaşık)
En Beğendiğim Eser: Boğulmamak İçin (5/5)

En Beğenmediğim Eser: Kara Kule – Jericho Tepesi Savaşı (3/5)

58: KİTAP YORUMU : Ateşle Oynayan Kız Millennium Serisi 2

Pazartesi, Şubat 06, 2017
Kitap Yorumları,  Ateşle Oynayan Kız, Millennium Serisi 2, Stieg Larsson, Flickan Som Lekte Med Elden The Girl Who Played With Fire, Pegasus Yayınları, Roman, Polisiye, Aşk, Edebiyat,
Kitabın Adı: Ateşle Oynayan Kız Millennium Serisi 2
Yazar: Stieg Larsson
Baskı Tarihi: Ağustos 2013
Sayfa Sayısı: 679
ISBN: 9786054263684
Orijinal Adı: Flickan Som Lekte Med Elden The Girl Who Played With Fire
Çeviri: Ali Arda
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Kitabın Türü: Roman, Polisiye, Aşk, Edebiyat

KİTAP HAKKINDA


Eğer hâlâ Ejderha Dövmeli Kız’ı okumadıysanız, bu övgüyü okumayı bırakın ve bir tane alıp okumaya başlayın…
Eğer Ejderha Dövmeli Kız’ı okumayı bitirdiyseniz, o zaman hiçbir şey ikincisini almaktan sizi alıkoyamaz.”
-ERICA MARCUS

İlkinden daha etkileyici ve daha şaşırtıcı…
Bu roman okurları esir edecek.”
-SUNDAY TIMES

Ateşle Oynayan Kız az bulunan bir şey serinin ilk kitabından daha iyi olan bir roman…”
-LOUISE FRANCE, OBSERVER

Etkileyici, bu kitap için sabahlamaya değer.”
-ENTERTAINMENT WEEKLY

Etkileyici bir iş…
Tırnak yedirten bir cinayet ve sırlar.”
-PEOPLE

Bu kitabı bitirene kadar uyumayı unutacaksınız.”
-DALLAS MORNING NEWS

Zekice…
Beni esir etti ve gözümü kırpmadan okudum.”
-ALAN CHEUSE, SAN FRANCISCO CHRONICLE

Kurgunun ölümsüzlüğüne hoş geldin, Lisbeth Salander!”
-MARIO VARGAS LLOSA, EL PAlS

Dünyanın en başarılı suç romanı yazarı olarak memnuniyetle Larsson’u gösterebilirim.”
SLATE

KİTAP YORUMU


Cahil Okur’dan herkese selamlar…

Millennium Serisi serisinin ilk kitabını ne kadar beğendiğimi ve bu seri ile geç tanıştığım için ne kadar üzgün olduğumu sizlerle daha önce de paylaşmıştım. Bu durum ne yazık ki ikinci kitapla birlikte daha da arttı. Sherlock Holmes hayranı bir okur olarak Steig Larsson’a hayran olmamak elde değil gerçekten. Neyse sözü fazla uzatmadan hemen yoruma geçiyorum.

  1. İçerik Yorumu

İlk kitaptaki o heyecan dolu serüven Ateşle Oynayan Kız’da yepyeni bir boyut kazanıyor. Geçekten kitabı elinize aldığınızda bırakmanız pek mümkün olmuyor ki (yorumu gecikmiş olsa da)  çok ısa bir sürede kitabı bitirdim.

Fazla detaya girmeden “Ateşle Oynayan Kız” kitabında başı dertte olanın Lisbeth Salander olduğunu Mikael’in yanı sıra yeni dostlarının da kendisini içine girdikleri sorunlardan kurtarmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirtmem yeterli olacaktır.

Kitabın içeriğinin beni çok ama çok şaşırttığını ve birçok bölümde de gerçekten Sir Arthur Conan Doyle’un ünlü eseri Sherlock Holmes tadı aldığımı belirtmem lazım. Girişte de bunu söylemiştim lakin biraz daha detaylandırmak adına burada bir parantez açarak şunu söylemek istiyorum; özellikle konuların araştırıldığı kısımlar yazılırken Sir Arthur Conan Doyle ile Steig Larsson’un kafalarının hemen hemen aynı çalıştığı kanısındayım. Conan Doyle öldiğinde Larsson’un doğmasına daha 24 sene vardı lakin Steig Larsson bence kesinlikle bir Sherlock Holmes hayranıydı. Bu benzerlik başka türlü açıklanamaz. Bir çok konuda Larsson’un ustasından bana göre bir adım önde olduğunu belirtmekte de fayda var açıkçası. (Parantezi kapat)

Salander’in geçmiş hayatını daha net öğrenmeye başladığımız bu kitapta, aykırı kızımızın zeka dolu hareketlerine her satırda hayran kalıyorsunuz. Mikael Blomkvist ise yine araştırmacı gazeteci kimliğinde ve gerçekten tuttuğunu kopartıyor yine. Lisbeth ile Mikael arasındaki yazışmaları okuduğum bölümler bu arada en beğendiğim kısımlardandı.

İçerik olarak benim için tek eksi yön ise Lisbeth başına maceranın sonunda gelen bir olay. Biraz fazla zorlama olmuş gibi lakin yinede genel anlama içerik beni hem şaşırttı hemde okurken zevk aldım.

Lafı fazla uzatman şunu demek istiyorum eğer polisiye ya da macera meraklısıysanız ve distopylar size biraz çocuksu geliyorsa (bunu diyorum çünkü bazılarına hayali evrenler saçma geliyor) Steig Larsson’ın Millenium serisi tam size göre demektir.

İçerik Puanım 5 üzerinden 4,9

  1. Yazım Dili Yorumu

Kitabı okurken herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmadım, dili gerçekten akıcı ve kendine bağlıyor. Bazen ileride olacakları tahmin edebiliyorsunuz lakin yine de Ateşle Oynayan Kız’da yazım dili anlamında bir sorun ile karşılaşmadım.

Yazım Dile Puanım 5 üzerinden 4,8

  1. Yapısal Yorum

Pegasus kalitesini bu kitapta da görüyorsunuz. Kitabın içinde herhangi bir hata görmedim, kapak tasarımını ise beğendim. Sonuç olarak yapısal olarak herhangi bir sorun yok : )

Yapısal Durum Puanım 5 üzerinden 4,6

SEÇTİĞİM SÖZLER


"Annenden kalanları ne yapacağımı bilemiyorum" dedi Mikaelson. "Ama içimde, bir gün geleceksin diye his vardı" (Sayfa 101)

Bir insanın nasıl bir tepki vereceği konusunda kesin bir tahmin yağmanın zorluğunu hayal bile edemezsiniz  (Sayfa 344)

- Doktorlarla niye konuşmuyorsun?
- Çünkü beni dinlemiyorlar. (Sayfa 425)

Suçsuz insan yok, suçtaki sorumluluğu değişen insanlar var.  (Sayfa 435)

Onun bu dünyaya karşı tepkisi şu: Eğer biri ona silah çekerse, o daha büyük bir silah bulur (Sayfa 589)

Sevgili devlet... Eğer bir gün karşıma çıkarsan, seninle konuşacaklarım var.  (Sayfa 593)


Kaybedilmiş dava için parmağını bile kımıldatma (Sayfa 673)

SERİNİN DİĞER KİTAPLARI 

Kitap Yorumları, Ateşle Oynayan Kız, Millennium Serisi 2, Stieg Larsson, Flickan Som Lekte Med Elden The Girl Who Played With Fire, Pegasus Yayınları, Roman, Polisiye, Aşk, Edebiyat,

Blogger tarafından desteklenmektedir.