57: KİTAP YORUMU : Elif Gibi Sevmek 1

Salı, Ocak 31, 2017
Kitap Yorumları, Elif Gibi Sevmek 1, Hikmet Anıl Öztekin, 9786056253874,  Aşk, Din (İslam), Şiir, Tasavvuf-Mezhepler-Tarikatlar
Kitabın Adı: Elif Gibi Sevmek 1
Yazar: Hikmet Anıl Öztekin
Baskı Tarihi :Ocak 2014
Sayfa Sayısı: 180
ISBN: 9786056253874
Yayınevi: Sufidükkan
Kitap Kitabın Türü: Aşk, Din (İslam), Şiir, Tasavvuf-Mezhepler-Tarikatlar

KİTAP HAKKINDA


Namazlar gibi vakti olsa seni özlemenin...
Alırız abdestimizi
Yalandan yağmurlu İstanbul gecelerinde
Özleriz adam gibi...

Sen yoktun o zamanlar, çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben...
Ne zaman bir dert gelse bana, yağmur yağar,
Dinler, dokunur, ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım...
Ateşim sönerdi.. sonra büyüdüm.. gözlerini gördüm,
Yandım, yağmur yağdı, ve ilk kez sönmedim...
Ben yağmurdan daha fazla bi seni sevebildim...
(Tanıtım Bülteninden)

KİTAP YORUMU


Cahil Okur’dan herkese selamlar…

Bu gün benim için özel olan bir kitapla karşınızdayım. Hayatıma girmesiyle beraber benim için evrenin merkezi haline gelen “Mavim” ile birlikte seçtiğimiz bir kitap ile karşınızdayım bugün. Daha doğrusu onun benim için seçtiği bir kitapla karşınızdayım. İşyi

  1. İçerik Yorumu

Uzun zamandır şiir kitabı okumuyordum. Blogdaki de ilk şiir kitabı yorumu olacak. Bu nedenle hatalarım olursa şimdiden af ola diyerek yorumlaya başlamak istiyorum.

Her Türk genci gibi bende gençlik yıllarında şiir yazmış, halende birkaç satır karalayan bir adam olarak şunu söylemem gerekiyor, kitap içerisinde çok güzel şiirlerin yanı sıra bazen zoraki yazılmış şiirlere de rastladım diyebilirim.

Lakin popüler kültürel ürünü olarak bilinen ve hor görülen Eli Gibi Sevmek kitabının hakkının yendiğini de belirtmeden geçemeyeceğim. Gerçekten güzel bir kitap olarak hafızamda kalan bir eser oldu. Devam niteliğinde olan Elif gibi sevmek 2 kitabını da bu yıl içerisinde okumayı planlıyorum.

Başta belirttiğim gibi kitabın benim için özel bir anlamı da var bu nedenle de bu denli beğenmiş olabilirim. Bu konuda taraflı davranıyorsam eğer şimdiden özür dilerim lakin Elif Gibi Sevmek kitabı benim beğendiğim ve sevdiğim bir kitap oldu.

İçerik Puanım 5 üzerinden 4,6

  1. Yazım Dili Yorumu

Şiirleri yazım dili anlamında ele alacak olursak Hikmet Anıl Öztekin’in bazen ağdalı bir dil kullansa da genel anlamda daha basit cümlelerle meramını anlatması hoşuma gitti. Bu tip şiirler her zaman daha çok hoşuma gitmiştir çünkü sizi kendisine daha çabuk bağlayabiliyor.

Yazım Dile Puanım 5 üzerinden 4,5

  1. Yapısal Yorum

Kitabın benim için en kötü tarafı buydu diyebilirim. Nedenine gelince; gerçekten tasarım anlamında renklendirelim derken işin cılkını çıkartmışlar. Görsellerin bir kaçındaki kalitesizlik ise ayrıca can sıkıcı bir nokta. Emek verilen bir eserin bu denli görsellerle mahvedilmesi canımı sıkmadı değil açıkcası. Tek eksi yönü buydu kitabın diyebilirim.

Yapısal Durum Puanım 5 üzerinden 4,2

SEÇTİĞİM SÖZLER


Elif, Allah'ın bizi sevdiği gibi sevmektir.  (Sayfa 14)

Dilin sevgiyi yorumlaması güzeldir
ama dile gelmeyen sevgi daha güzeldir.  (Sayfa 15)

Pencere

Hiçbir yağmurda
sensiz ıslanmaya cesaret edemedim ben
İşte bundan;
pencerenin ötesine geçemedi hayallerim... (Sayfa 27)

Özlemek ölmeye eş değerdi ve belki de ötesinde (Sayfa 55)

Yarım adam olmaya da razıyım ben,
ayrı iki yarımdan bir tam olacaksak eğer. (Sayfa 59)

Duam bu ya
bu dünyada vuslat nasip olmasa bile
ahiretimde yazılasın istiyorum... (Sayfa 78)

Sevdiğin renkleri biliyorum
sevdiğin şarkıları da
Sevda nedir?
Sevda, senin sevdiğin bir şarkıyı dinlerken,
senin de o şarkıyı dinliyor olma ihtimaline bağlanmaktır...  (Sayfa 81)

"Sevdiğine sadık olmayan Allah'a da sadık olmaz."  (Sayfa 96)

Toprağa ihtiyacımız var kardeşim, biraz da mezara. (Sayfa 100)

Çay sensiz demsiz
Ben sensiz, nefessiz...  (Sayfa 121)

Sadece 5 dakika içinde oraya gideceğinizi
Bilseniz ne yapardınız?
60 yıl olduğu için mi rahatsınız? (Sayfa 132)

Sen varsan Aşk yoktur

Aşk varsa Sen kalmazsın dediler  (Sayfa 169)

56: KİTAP YORUMU : Kara Kule - Jericho Tepesi Savaşı

Salı, Ocak 17, 2017
Kitap Yorumları, Kara Kule, Jericho Tepesi Savaşı, Stephen King, The Dark Tower - Battle Of Jericho Hill, Oya Alpar, Altın Kitaplar, Roman, Edebiyat, Korku-Gerilim,
Kitabın Adı: Kara Kule - Jericho Tepesi Savaşı
Yazar: Stephen King
Baskı Tarihi: Ocak 2013
Sayfa Sayısı:144
ISBN:9789752116153
Orijinal Adı:The Dark Tower - Battle Of Jericho Hill
Çeviri:Oya Alpar
Yayınevi:Altın Kitaplar
Kitabın Türü:Roman, Edebiyat, Korku-Gerilim

KİTAP HAKKINDA


Dünya Dönmeye Devam Ediyor...

Silahşorların toprakları için kan dökmelerinin ardından dokuz yıl geçmişti. Dokuz yıl önce İyi Adam'ın vahşi ordusu Gilead'ı ele geçirmiş, silahşorları Tanrı'nın unuttuğu yerdeki topraklara sürmüştü. Birlik dağılmış, Roland ve ka-tet'i saldırgan mutantlarla Farson'un paralı askerlerinden canlarını zor kurtarmışlardı.

Ama şimdi Kara Kule'yi ayakta tutan direklerden biri kırılınca durum daha da kötüleşmiş, önce Roland'ın vatanı yerle bir olmuş, ardından Orta Dünya yıkılmanın eşiğine gelmiştir.
Jericho Tepesi Savaşı'nda karanlık ile aydınlık arasında can çekişen Kara Kule'nin nefesleri kesen öyküsünü okuyacaksınız.

"Karakule, Marvel'in piyasaya sürdüğü en iyi seri."
-Jesse Schedeen, IGN.com-
(Tanıtım Bülteninden)

KİTAP YORUMU


Cahil Okur’dan herkese selamlar…

İlk çizgi roman yorumum ile karşınızdayım. Pek “hastası” olduğum bir tür olmasa da denemek istedim. Bakalım neler olacak?

  1. İçerik Yorumu

Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor, Kara Kule - Jericho Tepesi Savaşı bir seri çizgi roman olduğunu ne yazık ki okuduktan sonra öğrendim. Stephen King sevdiğim bir yazar olmasa da Çömez ile yaptığımız İzmir alışverişinde (Konuyla ilgili yazım burada) dikkatimi çeken bir eser olmuştu Kara Kule - Jericho Tepesi Savaşı çizgi romanı. Hiç denemediğim bir tür olduğu için kendisinden ödünç alarak okudum.

Bir çizgi romanda insan neye dikkat eder bilmiyorum ama bana biraz yavan geldi bu tür nedense. Sanırım kitaplarda ortam betimlemelerine aşırı takık olmamdan kaynaklanan bir durumdan dolayı böyle hissettim.

Jae Lee’nin gotik çizimleriyle hayat bulan kitapta hikaye Stephen King’e ait. Kendisinin kitaplarına karşı olan ön yargım ve serinin ortasından başlamam nedeniyle ne yazık ki tam olarak adapte olamadım

Dediğim gibi ne yazık ki bana hitap eden bir tür olmadığını da bu deneyimle görmüş oldum. Ancak yine de bu türü sevenler için güzel bir eser olarak nitelemeden de geçemeyeceğim.

İçerik Puanım 5 üzerinden 4,3

  1. Yazım Dili Yorumu

Dediğim gibi Stephen King seven bir adam değilim. Ancak kullanılan dil oldukça akıcı ve anlaşılır durumda. Bu anlamda kitapta herhangi bir sıkıntı yok.

Yazım Dile Puanım 5 üzerinden 4,6

  1. Yapısal Yorum

Bu türde okuduğum ilk kitap lakin Altın Kitapların baskı kalitesi ve renk anlamında sorunsuz bir eser olduğunu söylemek lazım. Sadece kullanılan yazı fontları anlamında biraz sıkıntı yaşayabilirsiniz. Bazen göz yorabiliyor.

Yapısal Durum Puanım 5 üzerinden 4,7

SEÇTİĞİM SÖZLER


Sıradan bir insan yüksekten düşünce ölürdü. Ama Orta Dünya'da ve başka yerde... Sadece iyiler genç yaşta ölür. (Sayfa 17)

İnsanlar yollarını kaybedince bir daire içinde dönüp dururlar (Sayfa 34)


Kendi davasına ihanet eden haine asla güvenilmez. (Sayfa 85)

NOT: Kitap çekilişi için halen katılımlar devam ediyor. Kaçırmayın derim. Çekilişe katılmak için burayı tıklayınız 

Çekiliş Var #4

Çarşamba, Ocak 11, 2017
Cahil Okur'dan selamlar.

55. kitabın yorumunun yayınlanması ardından yeni çekilişimize start verebiliriz.

Çekiliş bitiş tarihi 60. kitap yorumunun yayınlaması olacak. Sonuçları ise yorumun ertesi günü açıklayacağım. Bu süre 1 haftada olabilir, 1 ayda... O yüzden elinizi çabuk tutmanızı tavsiye ederim.

Çekiliş hediyesi

Okuduğum son 10 kitaptan (51. Yorum ile 60. yorum arasında geçen kitaplar) istediğinizi seçebilirsiniz. Bu sizi yanıltmasın kitaplar yeni olacak ki kitaplarım konusundaki hassasiyetimi bilen arkadaşlar mevcut.

55: KİTAP YORUMU : Boğulmamak İçin

Çarşamba, Ocak 11, 2017
Kitap Yorumları, Boğulmamak İçin, George Orwell, 9789750726491, Suat Ertüzün, Can Yayınları, Roman, Edebiyat

Kitabın Adı: Boğulmamak İçin
Yazar: George Orwell
Baskı Tarihi: Ekim 2015
Sayfa Sayısı: 256 ISBN:9789750726491
Çeviri: Suat Ertüzün
Yayınevi: Can Yayınları
Kitabın Türü: Roman, Edebiyat

KİTAP HAKKINDA


"Orwell'in ironik mizah anlayışı tazeliğini hiç yitirmiyor. Bu, kaçırılmaması gereken bir Orwell yapıtı."
-The Observer-

Göbeğinin çapı giderek genişleyen ve evinin taksitlerini ödemekle uğraşan George Bowling kırk beş yaşında, evli ve çocuklu ve yeni aldığı takma dişleriyle kasvetli hayatından çaresizce kurtulmak isteyen bir sigorta pazarlamacısıdır.1939'da patlak verecek olan savaşın gelişini; yemek kuyruklarını, askerleri, gizli polisi ve zorbalığı görerek modern zamanlardan korkmaktadır.Böylece çocukluğunun dünyasına, huzur ve sükûn dolu bir yer olarak hatırladığı köyüne sığınmaya karar verir.Fakat köyünde aradığını bulabilecek mi, orası şüphelidir.

"Çok komik olmanın yanında hayranlık uyandıracak kadar gerçekçi... Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü burada nüve haliyle görebiliyoruz. Hayvan Çiftliği'ni de... Hem zengin bir okuma keyfi sunan hem de iki klasiğin tohumlarını birden barındıran romanlara kolay rastlanmaz."
-John Carey, The Sunday Times-
(Tanıtım Bülteninden)

KİTAP YORUMU


Cahil Okur’dan herkese selamlar…

Yılın ilk kitabı yorumu ile karşınızdayım. Üstüne iki kitap okusam da George Orwell’in “Boğulmamak İçin” kitabının yorumunu girmek bu güne nasip oldu. Lafı uzatmadan hemen yoruma geçeyim.

  1. İçerik Yorumu

George Orwell benim sevdiğim sayılı yazarlardan bir tanesi. Gerçekten okuduğum eserlerin tamamı benim için ayrı bir öneme sahip.

“Boğulmamak İçin” kitabında yazarın diğer eserlerinde olduğu gibi bir yine bir hiciv hakim. 1984 kitabında olduğu gibi yine bizlere ana karakter üzerinden savaş hakkındaki eleştirileri iletiyor. Bununla birlikte şehir yaşantısına dair bazı eleştirilerde okurken gözünüze çarpacaktır.

Ana konunun savaş olduğunu az önce de söylemiştim. Bu konuyu işlerken “Savaşlar şöyle kötüdür”, “Savaşlar insana şöyle zararlar verir” gibi bir söylem yerine daha dolaylı bir anlatımla karşımıza çıkıyor Orwell. Yani psikolojik olarak savaşın insanları nasıl etkilediği, savaşın yaydığı korkuları anlatmaya çalışıyor.

Kitap içinde bir bölümde ana karakter Bowling bir konferansa katılıyor ki bence en dikkatli okunması gereken nokta burası. Savaşın zanlısı ve mağduru noktasında o satırlarda yapılan eleştiri beni çok etkili gerçekten. Aklımın en fazla soru işaretleri ile dolduğu kısım burasıydı.

Sonuç olarak yine benim adıma artılarla dolu bir okuma oldu “Boğulmamak İçin” eseri. Bu yıl içerisinde belki diğer eserlerini de okurum Orwell’ın. Henüz kendime bir okuma listesi yapmadığım için şu an için net bir şey diyemiyorum.

İçerik Puanım 5 üzerinden 4,9

  1. Yazım Dili Yorumu

George Orwell’ın yazım diliyle alakalı olarak aslında ek öyle büyük laflar etmeye gerek yok. “Orwell kalitesi” diyerek geçmekle yetineceğim. Suat Ertüzün’ün Türkçeleştirmesi ise gerçekten güzeldi. Çünkü çoğu yabancı eserin çevirisindeki o sahtelik ve yabancılık hissini “Boğulmamak İçin” eserinde bulamayacaksınız.bu da bence ciddi bir artı.

Yazım Dile Puanım 5 üzerinden 4,7

  1. Yapısal Yorum

Can Yayınları’nın kalitesi bu kitapta da karşımıza çıkıyor.bu konuda rahat olabilirsiniz. Yanlış hatırlamıyorsam bir yada iki kelime hatasına karşılaşsam da o kadar da sıkıntı olan bir durum değil.

Yapısal yorumdan bahsederken Utku Lomlu’nun yaptığı kapak tasarımına da bir parantez açmak istiyorum. Gerçekten benim için önemli kapak tasarımlarından biri. Utku Lomlu gerçekten bu işi iyi yapıyor. Belki de sizinde Lomlu’nun cizdiği kapaklara hayranlığınız vardır. Paylaşırsanız benimle sevinirim.  

Yapısal Durum Puanım 5 üzerinden 4,8

SEÇTİĞİM SÖZLER


Ne derseniz deyin, takma dişler bir dönüm noktasıdır. Kendinize ait son diş de gidince bir Hollywood jönü olduğunuz şeklinde kendinizle dalga geçebileceğiniz günlerde sona erer. (Sayfa 12)

Kimse şişman bir adamın da duyguları olabileceğini düşünmez. (Sayfa 27)

Ölüleri uyandırmaya yetecek kadar gürültü her nasılsa şu güruhu uyandırmıyor. (Sayfa 35)

Tanrı bizlerin uçmasını isteseydi kanat verirdi.  (Sayfa 55)

Arada bir kendi başıma olmanın iyi geldiğini bilecek kadar büyümüştüm artık.  (Sayfa 88)

Her şeye vakit vardır ama yapmaya değer şeyler hariç.  (Sayfa 91)

Savaştan önce hep yazdı - daha önce de söylediğim gibi bir yanılsama tabi ama hatırladığım bu.  (Sayfa 115)

Değer verdiğiniz şeylerin süreceğini biliyorsanız ölmek daha kolaydır.  (Sayfa 121)

Zaten "iyi" kitap okumaya niyetli olmadığınız kitaptır.  (Sayfa 134)

Savaşın insanları entelektüellere çevirdiğini söylemek abartı olur fakat onların geçici olarak nihilistlere döndükleri bir gerçekti.  (Sayfa 138)

Savaş eğer sizi öldürmüyorsa düşündürmeye başlaması kaçınılmazdı.  (Sayfa 138)

Biri biri kadını temizlediyse ilk şüpheli daima kocadır; bu da insanların evliliğe nasıl baktıklarıyla ilgili az çok fikir veriyor.  (Sayfa 150)

Kim savaşan korkuyor? Fakat asıl önemli olan savaş değil, savaştan sonrası.  (Sayfa 165)

Güneşin altında yeni bir şey yok  (Sayfa 174)

Bir insanın kalbi durunca - daha önce değil - öldüğünü söyleriz. Bana biraz keyfi geliyor bu.Belki insan asıl beyni durunca ölüyor, yeni bir düşünceyi idrak etme gücünü yitirince. (Sayfa 176)

Benim asıl sormak istediğim şu; bir bebeğe gaz maskesini nasıl takarsınız?  (Sayfa 213)

Hepsi olacak. Aklınızın köşesinde olan, sizi korkutan ancak kabus olabileceğini veya başka ülkelerde yaşanacağını düşündüğünüz her şey. Bombalar, yemek kuyrukları, kauçuk coplar, dikenli teller, renkli gömlekler, sloganlar, korkunç yüzler, yatak odası pencerelerinden etrafı tarayan makineli tüfekler. Hepsi olacak. Biliyorum, ama ona bakarsanız zaten biliyordum. Kaçış yok... (Sayfa 245)

1 Kitap Alış-verişi: Çömez ile İzmir'de 1 gün

Salı, Ocak 10, 2017
Kitap alış-verişi, kitap, Stephen King, Çömez, İzmir, Sevgi Yolu, Kenar Kitapevi, Doğan Kitapevi, Ege Kitap ve Plakevi
Cahil Okur’dan herkese selamlar…

Bu gün karşınıza ilk alışveriş yazım ile geliyorum. Lakin benimki biraz daha garip olacak ve sizlere arkadaşımla yaptığımız ve onun için yaptığımız bir alışverişten bahsedeceğim.

Takip edenler bilir, bendeniz Tolkien hayranı bir okurum. Kendisinin kaleminin dediği her satır benim için önemlidir. Sevgili arkadaşım olan “Çömez” için de Stephen King’de öylesi önemli bir isim. Durum böyle olunca da King’in kitaplarından bir koleksiyon yapıyor kendisi. Geçtiğimiz hafta iş için İzmir’e giderken o da benimle geldi ve İzmir’de yaptığımız alışverişten bahsedeceğim şimdi sizlere.

Sanırım olayı biraz detaylandırıp anlatacağım sıkılırsanız şimdiden özür dilerim. Sonu güzel bitmiş olsa da daha Soma’dan çıkarken terslikler bizi buldu. Sabah 05:45’te olan trenimizin 06:30’a alındığını öğrendik ki, bu uykudan gereksiz feragat ettiğimize delaletti. Bununla birlikte Alsancak Gar’a bilet istememize rağmen Çiğli’ye bilet kesilmesi var ki ayrıca bir sıkıntı. (Gerçekten canım fena halde sıkıldı bu duruma.)

Zorda olsa İzmir’e varınca ilk iş olarak kendi işimle ilgili olan durumu hallettik. Saat 11:00 civarı ise Kemaraltı’ndan çıkarak başladık alışverişimize. İzmirli arkadaşlar bilir Hilton Oteli’nin arka kısmında “Sevgi Yolu” adında bir yer var. Sıra sıra kitapçıların olduğu bir mekan. Baraka tipi satış yerleri… Önceleri daha fazla roman bulmak mümkünken bu günlerde kaynak kitaplara yönelmiş esnafın çoğu.

Yanılmıyorsam Türkiye’de King’in 72 eseri yayınlanmıştı. Bunların hepsini Çömez’den duyuyorum tabi. Kendisinde ise 20 küsur kitabı var. Kalan eserleri ise Sevgi Yolu’nda başladık aramaya. İlk dükkanda bulduğumuz eser “Gece yarısını 2 geçe” kitabıydı. Aradığımız kitaplardan biri olsa da kitabın son iki sayfasının eksik olması canımızı sıktı. Kitabın yeni basımı olmaması ise ayrıca bir sıkıntıydı bizim için. “Şimdilik dursun” diyerek devam ettik kitapları aramaya.

Sevgi Yolu’nda yaklaşık 1 saat kadar dükkanları gezdik ve aradığımız kitapların 8’ini bulduk. Bir de çizgi roman bulduk. (Yorumu ilerleyen günlerde blogda olacak.) Bu noktada şunu belirtmem lazım, eğer yolunuz düşerse oralara esnafla pazarlık etmekten çekinmeyin gerçekten işe yarıyor. Aldığımız sekiz kitabın ardından ilk dükkana dönerek “Gece yarısını 2 geçe” kitabını da aldık King’in. Çömez pek istemese de benim ısrarlarıma dayanamadığı için aldı kitabı onu da belirteyim.

Bu alışveriş ardından ise günün en sıkıntılı süreci başladı bizim için. Uzun’un daha önceden belirlediği 3 kitapevi vardı bizim için. Google Maps üzerinde yerlerini işaretlediği ve bizim GPS üzerinden aradığımız bu yerleri bulmak bizim için gerçekten zor oldu.

İlk gideceğimiz yer olarak Kenar Kitapevi’ni seçtik. En yakını buydu. Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinde Peximet isimli bir kafenin hemen yanı başında olmalıydı GPS’e göre lakin yarım saat aynı noktada gezmemize rağmen, Kenar Kitap evini bir türlü bulamadık. Artık ayaklarımıza karasular inmişti ki vazgeçip ikinci adresimiz olan Doğan Kitapevine doğru harekete geçtik.

Biz Doğan Kitapevini ararken Kenar Kitapevini bulmak nasip oldu. Gerçekten etkilendiğim bir dükkan oldu. İçersinin havası, kitaplar… Tekrar ziyaret etmek istediğim bir mekan olarak aklımın kenarına kazıdım. Kenar Kitapevinden de 4 kitap aldık. Pazarlık burada da işe yaradı. Toplamda 75 lira istenilen kitapları 50 liraya aldık ki içlerinde baskısı olmayan eserlerde vardı. Bu arada Google Maps yardımıyla Kenar Kitapevine gidecekseniz şimdiden söyleyeyim Google Maps üzerindeki bilgi yanlış. Sanırım işletmecinin ilgisizliği ile alakalı bir durum.

Oradan çıkınca Doğan Kitapevini bulmak zor olmadı çünkü aynı sokak üzerindeler. Orada da yaptığımız küçük bir gezinti sonrası toplamda 5 adet Stephen King kitabı bulduk. Bize yardımcı olan arkadaş “Tüm kitaplar etiketin yarısı” dese de kasada ki dükkan sahibi abi durumu biraz değiştirdi ve bizim hesaplarımıza göre 45-50 lira tutacak kitaplara 85 lira istedi. Bu durumda Çömez 5 kitabın 2’sini geri bıraktı ve 3 kitapta oradan aldık 45 liraya.

Son olarak uğradığımız Ege Kitap ve Plak evinde ise istediğimiz eserleri bulamadık. Neticede güzel bir İzmir gezintisi sonrasında Çömez’in koleksiyonunun büyük bir bölümünü toplamış olduk. Kendi adıma yaptığım bir alışveriş olmasa da benim için güzel bir kitap alışverişi oldu.


Şule ablama söz verdiğim ilk alışveriş yazımı da böylece yazmış oldum. Umarım beğenirsiniz. Koleksiyon dahilindeki kitapların fotoğrafları ise aşağıda… Bir gün koleksiyon tamamlanabilirse belki yeniden Çömez’in kitaplığına da konuk olabiliriz.  

Kitap alış-verişi, kitap, Stephen King, Çömez, İzmir, Sevgi Yolu, Kenar Kitapevi, Doğan Kitapevi, Ege Kitap ve Plakevi

Kitap alış-verişi, kitap, Stephen King, Çömez, İzmir, Sevgi Yolu, Kenar Kitapevi, Doğan Kitapevi, Ege Kitap ve Plakevi

Kitap alış-verişi, kitap, Stephen King, Çömez, İzmir, Sevgi Yolu, Kenar Kitapevi, Doğan Kitapevi, Ege Kitap ve Plakevi

Kitap alış-verişi, kitap, Stephen King, Çömez, İzmir, Sevgi Yolu, Kenar Kitapevi, Doğan Kitapevi, Ege Kitap ve Plakevi

Kitap alış-verişi, kitap, Stephen King, Çömez, İzmir, Sevgi Yolu, Kenar Kitapevi, Doğan Kitapevi, Ege Kitap ve Plakevi

Vlog zamanı

Cuma, Ocak 06, 2017
Artık yorumlarımı YouTube üzerinden yayınlayacağım videolar ile yapma kararı aldım. Acemilik eserim sizlerle...


2016 Panoraması

Pazar, Ocak 01, 2017

Cahil Okur’dan herkese merhabalar…

Yılın ilk dakikalarından herkese merhaba. Kötü geçen bir yılın ardından senelik değerlendirmeyi yapma vakti geldi bile. Ne yazık ki oldukça kötü bir karne ile karşınızdayım. Uzun süreli ayrılıklar neticesinde bu yıl gerçekten kötü bir okuma sezonu geçirdim diyebilirim. Lafı uzatmadan hemen değerlendirmeye başlayayım.

Geçtiğimiz yılda olduğu gibi bu yıla da 75 kitap hedefiyle başlamıştım lakin bunun sadece 3’te birinden biraz fazlasını gerçekleştirebildim. 75 kitaplık hedefin 28 kitaplık sürecini gerçekleştirebilmiş bir adam olarak karşınızdayım. Okunan sayfa sayım ise 8 bin 557… Geçen senenin oldukça altında bir rakam.

Bu yıl okuduğum en az sayfalı kitap sevgili Uzun’un doğum günümde hediye ettiği Kağıt Ev. Sadece 94 sayfa olsa da benim oldukça beğendiğim bir eser olmuştu.
Okuduğum en uzun eser ise Tolkien’in Silmarillion eseri oldu. 689 sayfalık eseri bitirmek gerçekten zor olmuştu ancak bu sayfa sayılarıyla alakalı değil konun zorlu oluşu ve yoğun karakter ve olaylar zincirinden kaynaklanmıştı.
Okuduğum kitapların ortalama sayfa sayısı ise 317


Bu yıl okuduğum ve sizlerle paylaştığım eserler içerisinde en popüler olanı elbette ki George Orwell’ın “1984” eseriydi. 2 milyon 713 bin 187 kişi tarafından okunmuş.

En az popüler olanı ise “Mesnevi’den Hikayeler” kitabı. Goodreads’e de bu düzenlemeyi ben eklemiştim yanlış hatırlamıyorsam ve toplamda 4 kişi tarafından okunmuş bu kitap.

Okuduğum kitaplar arasından en fazla rate alan eser George R. R. Martin’in Kılıçların Fırtınası Kısım I kitabı iken benim ortalama oyum ise 4,6.

Ve bu yıl okuduğum ve GoodReads profilime eklediğim eserler ise şu şekilde;





Herkese iyi seneler... Umarım yeni yıl çok daha güzel günler görürüz ve de çok daha fazla kitap okuruz....
Blogger tarafından desteklenmektedir.